Yargıya müdahale

İktidar, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurulara ilişkin yetkilerini daraltma hazırlığında. Bunu Adalet Bakanı Tunç da defalarca “düzenlemeye ihtiyaç var” diyerek ifade etti.

Son olarak Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, iyi çalışılmış, ayrıntılı bir metin açıkladı.

Anlaşılan Beştepe’de oluşturulan bu yaklaşım, kanun teklifi formatına sokularak milletvekillerine imzalatılıp Meclis’e sunulacak. Halbuki CB sistemi propagandalarında, “Meclis güçlenecek, kanunları sadece milletvekilleri hazırlayıp teklif edilecek” denilmişti. Milletvekillerin bu kapasitesi olabilirmiş gibi…

İste yine kanunlar ‘yukarıda’ hazırlanıp Meclis’e getiriliyor. 1950’den bugüne Meclis hiçbir dönemde yürütmenin bu kadar vesayeti altına girmemişti.

AYM’NİN YETKİSİ

Ucum, AYM’yi, Yargıtay ve Danıştay’ın üzerinde yüksek temyiz mahkemesi gibi karar vermekle eleştiriyor. AYM kararlarının bağlayıcı olduğu yolundaki anayasa maddesinin “bireysel başvuruları” kapsamadığını iddia ediyor. “Bireysel başvuru kararları tüm erkler bakımından bağlayıcılık kapsamında değildir” diyor.

İşte bütün mesele bu… Müthiş bir siyasi kavga halinde ortaya çıkan Can Atalay meselesinde Yargıtay ve iktidar AYM kararını bağlayıcı saymadılar, AYM kararını uygulamadılar.

AYM tarafından “hak ihlali” olduğu ve mahalli mahkemece kaldırılması gerektiğine hükmedilmiş olduğu halde, Yargıtay kararını Meclis’te okutturarak milletvekilliğini düşürttüler.

Şimdi yeni bir kanunla AYM’nin bu yetkisini daraltmak istiyorlar.

Uçum, “iç yargı yolları” ve “kanun yolları” konularında AYM’nin yetkisiz olmasıyla ilgili mevcut kanunların yeniden düzenlenmesini savunuyor; iktidarın ihtiyaç duyduğu düzenlemeyi şu cümlede ifade ediyor:
“AYM’nin bir yargılamanın sonucunu doğrudan değiştiren karar vermesi uygulaması ortadan kaldırılmalıdır.”

Bunun anlamı şu: Gerek iktidarın yönlendirmesiyle gerek kendi yanılgısıyla yargın insan haklarını ihlal eden bir karar verdiğinde AYM bunu denetleyemeyecek! “Adil yargılanma hakkı” gibi, “etkin soruşturma eksikliği” gibi, “delillerin geçersizliği” gibi gerekçelerle AYM inceleme yapamayacak. Bu ilkeler kitaplarda kalacak.

ANAYASAL DENETİM

Evvela şunu belirteyim: AYM’nin bireysel başvurular üzerine verdiği bir ihlal kararı, evet, herkesi bağlamaz… Ama o ihlali yapmış olan “tüm erkler bakımından bağlayıcılık” vasfına sahiptir. O yanlış kararı veren mahkemeyi bağlar, onaylayan Yargıtay’ı bağlar, uygulayan Meclis’i bağlar…

Bunu kısıtlayacak bir kanun, iktidar partisi isterse yasalaşır ama Türkiye’nin hukuk devleti puanını çok daha aşağılara düşürür.

İnsanlık tarihi bu gibi ve çok daha ağır olaylarla dolu olduğu için, insan aklı ve insan vicdanı önce kuvvetler ayrılığı felsefesini geliştirdi. Lord Acton’ın 1885’te yazdığı gibi “güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar.” Buna meydan vermemek için bağımsız yargı ve nihayet anayasal denetim ve bireysel başvuru hakları geliştirildi. Türkiye bu çağda bunları reddedebilir mi?

AYM’nin bütün erkleri anayasaya uygunluk bakamından denetlemesi; “güç bozar” kuralını önlemek ve hukuku üstün kılmak için kabul edilmiş evrensel bir normdur. Bütün gelişmiş demokratik ülkelerde istisnasız böyledir.

AYM NE DİYOR?

AYM Başkanı Prof. Zühtü Arslan, son konuşmasında, Yargıtay 3. Daire’nin yaptığı gibi siyasi ve saldırgan bir dille değil, ağırbaşlı ve hukuki bir dille AYM kararlarının bağlayıcılığını anlattı:

“Bireysel başvuru Türk yargı tarihinin en büyük reformlarının başında gelmektedir. Bu kurumun kabul edilmesindeki amaç, anayasa koyucunun ifadesiyle, ‘bireylerin sahip oldukları temel hak ve özgürlüklerin daha iyi korunması’nı sağlamak ve sorunu ülke sınırları içinde çözerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan ‘başvuru sayısını azaltmak’tır.”

Evet aynen böyle…

Üst üste dört defa kadro kanunu çıkarak adli ve idari yargıyı dilediği gibi düzenleyen iktidar, şimdi AYM’nin yetkilerini kanun kısmak istiyor.

Bizzat iktidarın kendisinin yaklaşık 14 sene önce, 7 Mayıs 2010 günü Meclis Komisyonunda ifade ettiği gibi, bireysel başvuru, “bireylerin sahip oldukları temel hak ve özgürlüklerin daha iyi korunması” amacıyla kabul edilmiştir.

Türkiye gelişmiş ülke olmak istiyorsa, gelişmiş hukuk düzenine ve “hak eksenli” hukuk anlayışına sahip olmak zorundadır.

YORUMLAR (180)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
180 Yorum
  • vatandaş / 12 Şubat 2024 15:05

    Ülkemizin en büyük sorunu adaletin işletilmemesidir. Yasama,yürütme ve yargının birbirinin yetki ve sorumluluk alanına girmesi ve karışıklığı düzeltilmelidir.Yetki ve ve sorululuk dengelenmeli,denetim mekanizmesi işletilmelidir. Şu anda iktidar devletmiş gibi davravranmakta ve herkes buna seyirci kalmaktadır..Meşhur "şimdi kuşa benzedin"deyiminde olduğu gibi ...

    Yanıtla (0) (0)
  • Kaya / 12 Şubat 2024 00:57

    Ak partinin ilk on senesinde ki ekonomik siyasi hukuki gelişmeler dış basında yer buluyordu. İngiliz ve alman basınında şöyle deniliyordu. Türkiye 20 yıl sonra bu günkü Almanya olur. O günleri başaran ak parti nasıl bu hale getirildi! Akıl alır gibi değil.

    Yanıtla (1) (0)
  • Lokman Akbaş / 11 Şubat 2024 22:42

    Bu Mehmet Uçum; sürekli kuyu kazmakla meşgul ama, bir gün o kuyuya kendisininde düşme ihtimalinin olabileceği aklına gelmiyor olmalı.

    Yanıtla (2) (0)
  • Etem / 11 Şubat 2024 01:28

    Bu ülkenin okumuş aydın kesimi için CHP zihniyeti denildi, dindarlarla bağ kuramadı denildi, muhafazakar yaşam şekline müdahale edildi denildi, vesayetçi denildi. Alın size şeyhlerin, şıhların, tarikatların cirit attığı, dinin her şeye alet edildiği muhafazakarların yönetimi. Günah çıkarmaya gerek yok. O aydın kesim bunun böyle olacağını yüksek sesle ta başından belirtti.

    Yanıtla (70) (7)
  • Emekli okur / 11 Şubat 2024 07:38

    O aydın kesim dediğimiz kitle keşke laikliği din düşmanlığı gibi algılayıp milletin bütün dini değerleriyle kavga etmeseydi, her türlü inanca saygı gösterdiği halde İslama düşmanca davranmasaydı da toplumun mütedyyin kesimi FETÖ’nün vb. dini istismar edenlerin peşine takılmak zorunda kalmasaydı.

    Yanıtla (14) (39)
  • Izmirli / 11 Şubat 2024 13:03

    Arkadaş buradan da mağduriyet çıkarıp, elinizi yıkayıp köşeye çekildiniz ya, ne diyeyim… İstisnai azınlık dışında kimsenin dini değerlerle filan sorunu yoktu, zaten olsa ne olacaktı, 70 yıldır sağ iktidarlar yönetiyor ülkeyi… Siz dini değerler ile tarikat-cemaat-zır cahil üçgeninin topluma giydirmeye çalıştığı deli gömleğini karıştırıyor olmalısınız. Bu cehaleti dini değer sanıyorsanız o başka, kıyamete kadar karşı çıkarız… Gerçek aydın da, din adamı da toplumun peşine takılıp gitmez…

    Yanıtla (21) (4)
  • Etem / 11 Şubat 2024 13:37

    Neymiş o din düşmanlığı, türban mı? Size türbanı verdiler kendileri de malı götürdüler.

    Yanıtla (19) (2)
  • Ali ihsan yücel / 11 Şubat 2024 15:29

    Ah şu laikçiler memleketi ne hâle getirdiler.

    Yanıtla (1) (1)
  • Korkuyorum / 11 Şubat 2024 17:29

    Onların da görevi oydu. Toplumun hassas değerleri ile oynayıp istikrarsızlığa zemin hazirlamakti.

    Yanıtla (1) (1)
  • Emekli okur / 11 Şubat 2024 20:22

    Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk hoca da sizin gibi düşünerek CHP içinde siyasete başlamış, CHP’de Mustafa Kemal’in anlayışı doğrultusunda siyaset yapmak istemişti. Sonucun ne olduğunu herkes biliyor. Birkaç türbanlı bayana CHP rozeti takmak dini inanca saygı değildi. İkna odaları, cumhuriyet mitingleri, türbanların başlardan yolunup alınması, asker oğlunun yemin törenine, subay oğlunun orduevindeki düğününe başındaki örtü yüzünden alınmayan Anadol annesi, kutuplarda gözyaşı dökmedi. Bu ülkede yaşadıl

    Yanıtla (4) (8)
  • SİNAN / 11 Şubat 2024 20:45

    Senin iraden bu kadar zayıfsa ve birinin arkasına takılmak aklına ilk seçenek geliyorsa yapabileceğimiz bir şey yok. Bu ülkede oruç mu, kandil mi, namaz mı, ezan mı, zekat vermek mi, fitre vermek mi, kelime-i Şahadet getirmek mi yasakdı kardeşim? Solun da, dindarın da, milliyetçinin de ve mezhepçinin de marjinal radikal kesimleri hep oldu. Afiyet olsun

    Yanıtla (6) (2)
  • emekliye / 11 Şubat 2024 21:15

    fetönün peşine siz takılıp gittiniz sonra milletim beni affetsin dediniz ama bu millet sizi affetmedi affetmeyecek.

    Yanıtla (2) (0)
  • Emekli okur / 11 Şubat 2024 23:06

    Önce okuduğunuzu doğru anlayın ve önyargılı olmayın. Ben somut olgularla tezimi desteklerken siz sübjektif suçlamaya yöneliyorsunuz. Bu toplumun, dini anlayış olarak aşırı olmayan, mütedeyyin kesimi yıllardır çok büyük hatalarına rağmen neden hala bu iktidarı destekliyor? Kılıçdaroğlu’nun, ‘Helalleşme’ söylemi boşuna mıydı? Helalleşme söylemi bile benim tezimi destekleyen bir faaliyettir.

    Yanıtla (0) (0)
  • ÖMER KUTALMIŞ / 11 Şubat 2024 22:39

    Vesayet diyerek keyfilik getirenler, keyfiliğe vesayet kurdurdular. Vesayet eleştirisi, cumhuriyet eleştirisi ile Devleti Aliye'yi yıkan anlayış hakim oldu...

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 11 Şubat 2024 22:03

    Kötü devrimler karşı devrimlere neden olur

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okunur / 11 Şubat 2024 02:41

    Eski solcu bir Avukat olan Mehmet Uçum, solcu bir Avukat olan Can Atalay´ın hapisten çıkmaması için Anayasayı ayaklar altına alıyor. AKP-MHP iktidarı „yargı darbe düzeni“ kurmuş, Mehmet Uçum da hemen her çelişkiyi olduğundan farklı göstererek gücü sürekli kılmaya çalışıyor. Her türlü düzenbazlığı, riyakarlığı aklayan bir solculuk mu olur? Ekranlarda, anayasası olmayan bir sistemi savunmak hukukculuk mu oluyor? Dün Akif Beki´nin yazdığı gibi „Bayatlamanın nerede duracağını kestirmek zor"

    Yanıtla (44) (0)
  • karar okunur / 11 Şubat 2024 14:22

    Can Atalay´ın „terör örgütleri adına suç işlediği ve casusluk yaptığı“ iddiasıyla tutuklanan Rahip Brunson gibi Donald Trump amcası yok ki, bir mektupla hukuk düzenimizin tek adamlığını tanımasın. Can Atalay´ın „ajan olmak ve terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklanan Gazeteci Deniz Yücel gibi Angela Merkel teyzesi yok ki, meydan okuyan o sözler hiç söylenmemiş gibi serbest bırakılsın. Yaşamasak, görmesek belki inanırdık.

    Yanıtla (26) (0)
  • Ali ihsan yücel / 11 Şubat 2024 15:28

    Ah şu HAİN solcular yok mu? Memleketi mahvettiler. Bi kurtulsak şu solculardan herşey çok güzel olacak!

    Yanıtla (1) (0)
  • YUNUS BY / 11 Şubat 2024 18:08

    Bir kaç Akmedya yandaşı Uçum eski solçu diye bir yalan atınca, 40 akıllı buna inanıyor. Eskiden solcu olanların az bir kısmı liberal olmuştur, ama en sığ solcu bile asla aşırı sağcı olmaz. Balon yani balon.

    Yanıtla (0) (0)
  • H.Bulat / 11 Şubat 2024 18:25

    Bir gerçek solcu vardır birde derin devletin solcuları vardır.
    Bir gercek sağcı vardır birde derin devletin sağcısı vardir..
    Uzar giden misaller.....

    Yanıtla (0) (0)
  • okur / 11 Şubat 2024 21:32

    sol derin devletin adamı uçum da,sağ derin devletin sağcısı kim onu söyleyin ama durun ben tahmin ettim.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hektor / 11 Şubat 2024 18:32

    Bu ülkede adalet yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • okur / 11 Şubat 2024 21:28

    var var bu ülkede öyle büyük bir adalet varki ,ama bu adalet ak partiye ve mhpye bir de sinan oğan’a.

    Yanıtla (0) (0)
  • mavideniz@ / 11 Şubat 2024 20:43

    Azerbaycan da seçimlere gidildi ve Aliyev oyların %92' sini alarak yeniden başkan seçildi.Seçmen bildiğin sandığa gitti ve sevinçle oylarını yeniden Aliyev'e verdi.Bizide böyle düşünün artık ! Bakış açınızı değiştirin.Böyle mantık kurarak bir yere varamazsınız beyniniz yanar.

    Yanıtla (2) (1)
  • Vatandaş / 11 Şubat 2024 21:06

    Azerbaycanda hapisler muhaliflerle dolu.seçime katılmak parti kurmak çok zor. siside %95 alıyor demokrasimi var mısırda.

    Yanıtla (3) (2)
  • memmet / 11 Şubat 2024 20:56

    Herşeyi ne kadar çorbaya çevirir, tüm yetkileri üzerimde toplarım diye düşündüğü için oyum artar diye düşünüyor herhalde?
    Eh... haksız da sayılmaz hani!

    Yanıtla (3) (0)
  • ÖMER KUTALMIŞ / 11 Şubat 2024 20:53

    İdareye tanınan bu geniş yetkileri, ana muhalefet iktidar olup da aynı şekilde kullanırsa; şu an kullananlar adalete uygun diyebilecek mi?

    Yanıtla (1) (0)
  • Vatandaş / 11 Şubat 2024 20:14

    Devrim zamanı gayet normal, eskiden direk asarlardı, en azından artık idam yok

    Yanıtla (0) (0)
  • Musta / 11 Şubat 2024 17:21

    Anayasa bir akittir. Akit değişebilir ama mevcut akit değişene kadar geçerlidir.

    Yanıtla (0) (0)
  • muzaffer / 11 Şubat 2024 19:17

    Türkiye gibi onlarca partinin olduğu, paramparça bir toplumda anayasanın ortak bir akit olabilmesi için, anayasa değişikliği oyların en az üçte ikisi ile yapılmalıdır. Tanıtımı bile doğru dürüst yapılamayan, kamuoyunda getirisi götürüsü ciddi şekilde tartılmamış, baskın bir referandumla ve mühürsüz zarflarla değiştirilmiş bir anayasa ile buraya kadar.

    Yanıtla (3) (0)
  • YUNUS BY / 11 Şubat 2024 17:59

    Buyruklarla yönetilen ülkelerin hepsinde, Nimetlerden bolca nemalanan bir kısım kitle hiç sorgulamadan Sultanizm'in kulu, tebası olmaya razıdır. Bu ülkelerde elbette yargı muhalifleri sindirmek için bir aparata dönüşür.

    Yanıtla (0) (0)
  • Kemalist / 11 Şubat 2024 17:57

    Ulu önderin yolundan(kuvvetler birliği) gitmeli, ondan daha iyi bilemeyiz ,40 yıl kuvvetler birliği ile temelleri atılan yargı kendi başına davranamaz ,ya gnlkurmaya bakar ya hükümete

    Yanıtla (1) (0)
  • karar okuru / 11 Şubat 2024 17:54

    Devrim olurken dişinizi sıkacaksınız tıpkı yüzyıl öncesi gibi.

    Yanıtla (1) (0)
  • Câmalist / 11 Şubat 2024 17:51

    Kel Ali, Kılıç Ali, Necip Ali nin torunları Aym üyesi olmalı ve 2005 de kaldırılan Mussolininin ceza kanunu tekrar yürürlüğü konulmalı; Aym bozuldu, 2007 deki 367 kararları gibi harika kararlar veremiyor; yargı talimatı sadece gnlkurmaydan alabilir, siviller otoriterleşemez, biz rugan ayakkabı değil postal yalamayı severiz

    Yanıtla (1) (0)
  • Reizz / 11 Şubat 2024 17:49

    Valla reisimizin ele geciremediği bir aym var onuda ele gecirirse ölene kadar bu ülkenin başından gitmez ozaman vay halimize

    Yanıtla (0) (0)
  • The end / 11 Şubat 2024 17:47

    Kandildeki terör başının kardeşi TRT de akp ye Erdoğan'a oy istedi. Türk milleti ve milliyetcisiyim diye ler bunları bilmeli, ne çabuk unuttuk.

    Yanıtla (0) (0)
  • Korkuyorum / 11 Şubat 2024 17:27

    Hukukun üstünlüğü mü Hukukçuların üstünlüğü mü? Uzun yıllar hukukçuların üstünlüğü altında anlamsız kararlara şahit olduk. Ülkeyi yöneten iktidar partisini kapma kararı direkten döndü. Şimdi kanunlar ve anayasa kuralları bu defa iktidar eli ile uymasada uydururuz diye değiştiriliyor. Muhalefet mi? O dünden ağlamaya hazır. Gelde buradan Halkın adalet önünde eşitliğini sağla. 7-15 yıl sonra belki. Gerçekler acıdır.Gercekler acıtır.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 11 Şubat 2024 16:19

    Siyasi iktidar dikensiz gül bahçesi istiyor. Tüm kurumlarıyla beraber devletin homojen bir yapıya dönüşmesi için mühendislik projelerini tek tek hayata geçiriyor. Bugünler marttan sonrasına göre çok iyi günlerimiz bence.

    Yanıtla (0) (0)
  • Beysefa ÜNLÜ / 11 Şubat 2024 16:14

    Sayın AKYOL,başta hukuk olmak üzere ülkemizin yapısı bir kişinin çıkarına-isteğine göre dizayn ediliyor.Bu antidemokratik süreci kimse durduramıyor.Müdahale edecek kurumlar,kişiler etkisizleştiriliyor.Fakat böyle gelip böyle gitmemeli.A'dan Z'ye herkesin korkmadan mücadele etmesi gerekir.

    Yanıtla (0) (0)
  • The end / 11 Şubat 2024 16:13

    Şu an yargı hukuk adalet biraz olsun söz ediyoruz yakında bu kavramlar eski den kullanılmış neydi diye sözlüğe bakacağız.

    Yanıtla (0) (0)
  • The end / 11 Şubat 2024 15:33

    Öyle görünüyor.bbir gün yakın zamanda akp lilerde akp den kurtulmaya çalışacak. Kaçacak. Sen akp li degilmiydin dendiğinde. Yok öyle birşey nereden çıkardın diyecek. Vicdanlisina yüz karası olacak.

    Yanıtla (0) (0)
  • tavşan / 11 Şubat 2024 00:34

    Herhangi biri ABD nin gizli planlarını bildiğini iddia ediyorsa hatta böl yönet politikası olduğunu söylüyorsa basitçe cahildir kandırılmıştır. Tuhaf değil mi kimse Türkiye'nin planlarını bilmez. Ama ABD nin planlarını biliverir. Test edelim Türkiye'nin Suriye planı ne. Bilen parmak kaldırsın

    Yanıtla (16) (12)
  • Okur / 11 Şubat 2024 01:46

    ABD nin çıkardığı yangınlarda saçını tarayan..... Benziyorsun. Yok osun.

    Yanıtla (6) (7)
  • Serçe / 11 Şubat 2024 13:02

    Başka ülkelerin planlarını bilmeniz tuhaf değil mi. Neden bildiğinizi hiç sorguladınız mı?

    Yanıtla (5) (2)
  • Okur / 11 Şubat 2024 16:07

    Saçını her yerde tarıyorsun diyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Okuru / 11 Şubat 2024 15:13

    Dezenformasyon; Bazı gerçek bilgileri ve gözlemleri bazı yanlış yorumlar ve yalanlarla karıştırmak veya bazı gerçek bilginin sadece bir kısmını vererek yanlış yorumlarla bilgiyi dağıtmak, kitleleri kuşkuda bırakan çarpıtma bilgiler veya bu bilgilerin yanlış kasıtlı sonuçlara bağlanması yoluyla manipüle etme amacına hizmet eder. Bazı editörler hoşlarına gitmeyen açıklayıcı cevapları Argumentum Ad Hominem veya Circumstantial Ad Hominem olduğu iddiasının arkasına sığınarak engellerler.

    Yanıtla (0) (0)
  • Rmzn / 11 Şubat 2024 14:57

    Taşa söylense taş dahi anlar ama akp liler anlamıyor, Hukuk, adalet yoksa ekonomi düzelmez...

    Yanıtla (0) (0)
  • Demokrat hukukçu / 11 Şubat 2024 14:47

    Bir sonraki aşama Uçum AYM üyesi ve sonra başkanı.

    Yanıtla (3) (1)
  • Turgay / 11 Şubat 2024 14:34

    Olan bir şeye müdahele edilir . Türkiye'de çok şey gibi yargıda yok sadece bir adamın 2 dudağı arasından çıkan var tabi bir de onun stepnesi.

    Yanıtla (8) (1)
  • Bülent Akdeğer / 11 Şubat 2024 14:26

    Buram buram adalet ve hukuk içeren yazınız, aynen katılıyorum,sağlıklı günler değerli meslektaşım

    Yanıtla (12) (1)
  • Karar okuru / 11 Şubat 2024 14:26

    Bireysel başvuru hakkı tanıyarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yolunu kapadılar sayın Akyol. Nasıl olsa Yargı emir altında. İstisna alehlerine çıkan beğenmedikleri kararları da uygulamıyorlar. Devletin kalbi olan AYM tanınmıyor. Tıkanan damarlarla organ yetmezliği başladı. Tek adam sistemi ülkeyi hasta adam durumuna düşürdü.

    Yanıtla (9) (0)
  • Adalet / 11 Şubat 2024 13:51

    AYM denetleme yapmayacaksa ne iş yapacakmış.Kapat gitsin.Adalet yerlerde sürünüyor en basit davalar beş yıldan önce bitmiyor.Mağdur hak aramaktan korkar oldu.Davaların uzun yıllara yayılması mağduru peşinen cezalandırmaya döndü.Hakim savcı sayısı arttı maaşları arttı devasa adalet sarayları yapıldı olmadı görkemli istinaflar kuruldu koruması olan başkanlıklar kuruldu sonuç fos.Ülke suç makinaları için cennete mağdur için cehenneme döndü.8.yargı paketi yolda paketin içinde ne varki?

    Yanıtla (11) (0)
  • Mevlüt Kanbur / 11 Şubat 2024 11:29

    Acaba Anayasa mahkemesi sırada HDP in kapatma davası dahil binlerce müracaat varken bu davayı öne çekerek karar vermesi Anayasa mahkemesinin Adil olduğunu gösterir mi. HDP kendisini kapattığı halde kapatma davası halen Sayın mahkeme tarafından görülmemiş HDP ödenen hazine Yardımına ihtiyati tedbir kararı konması yönünde ki yargıtay kararını da kaldıran Anayasa mahkemesi millet adına görev yapmak şöyle dursun millete karşı bir mahkeme konumundadır.

    Yanıtla (1) (17)
  • Sadi şirazi / 11 Şubat 2024 13:36

    Bumu yani oglim bi bak yahu bütün vekiller maaşını arttırmak İÇİN can atıyor yarişıyor bir dk önce birbirlerine giriyor sonra el ele kol kola meclisin restoranında 15 liraya kebap yiyorlar. Hdp Li vekilin altında görüşüyorlar tokalaşıyor ve YSK izin veriyor ama sence terörist o zaman suçlu başta onun seçilmesine izin veren devlet YSK suçlu lakin suç dediğiniz sadece laf bir eylem yok kalkışma terörize etme yok

    Yanıtla (3) (0)
  • Millet / 11 Şubat 2024 13:33

    Bu ülkeyi akp ya CHP nin sorumsuz davranislari ityi. Şimdi kurtul kurtulabilirsen.chp bir yıktı, bunlar bin yikti.hala çıkıp oy isteyen bir akp var. Ne yuzle

    Yanıtla (2) (2)
  • Tsli / 11 Şubat 2024 13:31

    Hastane yapmış randevu alamiyorsun.ilac bulamiyorsun.hala çıkıp herşey yolunda yaptık ettik diyo.bune aymazlik.keser sap hep dönmüştür yöne döner.

    Yanıtla (6) (0)
  • Sadi / 11 Şubat 2024 13:28

    Babanın oğlunu kardeşin kardeşi hiçbir eylemini bırak şiddetini görmediği halde hain terörist fütücü vb ithamlarla suçladığı bir ortamda halk Ve medya muktedirlerin ağzıyla hareket ediyor ve vardır bi hikmeti devlettür bak bana niye dokunmuyorlar diyorsa haksızlıkları hukuksuzlukları adaletsizliği görmez çünkü herkes çıkarcıdır maalesef. Dokunmayan yılan bin yaşatılır bu ülkede

    Yanıtla (6) (0)
  • Cahil Bir Okur / 11 Şubat 2024 13:15

    Bilge ADAM,
    Özgüveni yüksek bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak samimane demokrasi ve özgürlük mücadelesi veriyorsunuz. Takdir etmemek elde değil. Ama kral ve sultanlar bile kendi oluşturdukları kanun ve yasalara uymuş, halkın da uyması için örnek olmaya çalışmışlardır. Oysa güzel ülkemde sanki uzaydan gelmiş, farklı dil konuşan bir güruh zihniyet, halk anlamaz;'' Biz sizin babanızız, biz ne dersek o olur(!)'' mantığı ile hareket etmektedirler. Kimler mi dediniz? Dünün mağdurları...

    Yanıtla (5) (0)
  • Karar okuru / 11 Şubat 2024 13:02

    AYM, AIHM mahkemeleri yok hukmundedir ?? Isimize gelince basvururuz....Isimize gelmeyince : Hacli entrikasi..... gavur oyunu.....Bati komplosu diye, yerle bir ederiz !! Bu cifte standarci - ilkesiz - binbirsurat politika icin.. :Din ve huri tuccarlari, ulkucu taseronlar, sahte laikciler, militaristler, medyanin % 80 den fazlasi omuz omuza... Sn. Sn. Nedim Sener, Bahadir Erdem, Hulki, Resul Tosun, Ersan Sen, Ozay Sendir, Baris Doster, Coskun Basbug, en klasik orneklerden.....

    Yanıtla (11) (1)
  • Demokrat hukukçu / 11 Şubat 2024 12:14

    Sn Akyol kusura bakmayın ama ülkenin bu durumdan kurtarılamamasında siz aydınların da vebali olduğunu düşünüyorum.Altılı masa zamanında size çok ısrarda bulunmuştum siz de aktif rol alın,c.başkanı adayı olun diye.Ama siz dışarıda kalmayı ve akıl vermeyi yeğlediniz.Siz ve sizin gibiler insiyatif alıp,tarafını belli edip,iktidar olmasına ramak kalan muhalefetin kazanması için aktif rol almalıydınız.Diğer aydınların da katılması için çalışmalıydınız.Sizin gibi birisi aday gösterilse kazanırdı.

    Yanıtla (4) (0)
  • Karar Okuru / 11 Şubat 2024 12:48

    Esas kusurlu olanlar sayın Gül,Babacan ve Davutoğlu dur.Çünkü sistemi değiştiren oylamada sessiz kaldılar.AYM de devre dışı kalırsa bu millet çok ağlar.Kendilerinin hep kınadığı tek parti dönemine doğru adım adım gidiyoruz.Onun sonucu halkına karşı gaddarlaşma,onun sonucuda Allah korusun ağzıma almak istemediğim sonuçlar.

    Yanıtla (8) (0)
  • Demokrat hukukçu / 11 Şubat 2024 12:27

    Cebanet yani korkalık da cimrilik, haset,öfke,kin vs gibi kamil imana sahip olmayı ve hakkın galip gelmesini engelleyen insani özelliklerdendir.Aydınların cesaret gösterip öne çıkmadığı bir toplumda cahiller ön plana çıkar ve söz sahibi olup toplumu yönlendirir,gitmekte oldukları çukura doğru sürüklerler.Günümüzün TR’sinde durum böyledir. Akillerin korkaklığı yüzünden ülkeyi kötüler ve cahiller yönetmekte ve neticede çukura sürüklemektedirler.

    Yanıtla (10) (2)
  • Demokrat hukukçu / 11 Şubat 2024 12:20

    Aynı eleştiriyi Kültür eski bakanı Ertuğrul Günay, İlber Ortaylı, Sami Selçuk gibi aydınlar için de yapıyorum.Hiç kimse bütün fikirlerini aynen benimseteceği bir parti beklemesin.Yok öyle bir şey.Demokrasilerde uzlaşma ve kötünün iyisi vardır.TR’nin aklı başında aydınları,sanatçıları,iş insanları,STK ları ve sistemdem ve iktidardan memnun olmayan kişileri altılı masadan bir partiye üye olup birleşmeye destek verip psikolojik üstünlüğün ele alınmasına katkıda bulunmalı ve süreci yönlendirmeliydi

    Yanıtla (4) (1)
  • karar / 11 Şubat 2024 12:18

    Yok birbirimizden farkımız...hepimiz kendi istediğinin olmasınaı/yazılmasını/yapılmasını istiyor bugün AK Parti bunu yapıyor, dün CHP yapıyordu, yarın başka bir parti aynısını yapacak/isteyecek....

    Yanıtla (1) (11)
  • ÖTÜKENLİKURT / 11 Şubat 2024 11:58

    Ben bu zihniyeti 1960 yıllardan tanıyorum, o günden bu güne bir arpa boyu yol alamadılar! Bunların beyinleri belli bir alana formatlanmış, onun dışına çıkamıyorlar! Bu arada İslamı da kıtır kıtır doğramaktan çekinmiyorlar! Menfaatleri gerektirirse herşey mübah, başkalarına ise herşey yasak ve günah! İşte bu yüzden akıllı okumuş dindarlar da bunlara isyan ediyorlar! Bardakoğlu hoca engin görüşleriyle destan yazıyor, Mustafa Öztürk hoca bedel ödüyor. Tarih onları altın harflerle yazacak!

    Yanıtla (10) (2)
  • ÖTÜKENLİKURT / 11 Şubat 2024 11:53

    "Türkiye bu çağda bunu reddedebilir mi" Bu sorunuza bayıldım sayın yazar. Elbette reddedemez etmemelidir ama Türkiye'yi yönetenler bu çağda yaşamıyorlar ki, 300 - 500 sene öncede de değil, 1400 sene öncede yaşıyorlar!
    Bazı mollalar yurt içinde yargı kararlarını beğenmeyince AİHM kapısını çaldıklarını çabuk unuttular. Onlara göre yargı aleyhlerine karar verirse üst mahkeme gerekli ama rakip aleyhine olursa gereksiz. Ülkemizi okumuş, diplomalı aydınlar yönetmelidir...

    Yanıtla (12) (4)
  • Demokrat hukukçu / 11 Şubat 2024 11:20

    Ancak AYM içtihadı Anayasal olarak özellikle bağlayıcı kılınmıştır ki bütün mahkemeler için de ayrıca birinci derecede emsal teşkil eder.Çünkü mahkemeler bilirler ki AYM bir konuda bir görüş belirtmişse,karar vermişse benzer bir konuda verecekleri karar üzerine konu AYM ‘ye giderse yine aynı kararı verecektir.Bu nedenle vatandaşı boşu boşuna mağdur etmemelidir, vatandaş lehine karar vermelidir.Şüphe bile olsa şüpheden sanık yararlanır kuralı gereği vatandaş lehine karar vermelidir.Ama AKP yapmaz

    Yanıtla (10) (0)
  • Efedamat / 11 Şubat 2024 10:49

    Bir zamanlar Osmanlı için enverland deniyordu.
    Mirasçısı olduklarını söyleyenlerde ülkeyi tayyipland haline getirmek için uğraşıyor.
    İronik tarafı bunu danışman komünistleri ile yapıyorlar.
    Ama komünistlere dikkat etmek lazım.
    Onlar kendilerine güvenenlerin üzerinde tepinmede çok mahirdirler.

    Yanıtla (21) (2)
  • Okur / 11 Şubat 2024 11:20

    O zamanlar Almanya Osmanlı padişahını değil sadece Enver paşayı tanıdığını ve muhatap aldığını vurgulamak için Türkiye'ye gönderilen malzeme sandıkları üzerine "Enverland" yazdırıyordu. Batı ülkeleri; Doğulu kifayetsiz muhterislerin egolarını şişirerek istediklerini alabileceklerini daha o zamandan keşfetmişlerdi. Benzer süreç hala devam ediyor, onlar şişiriyor, bizimkiler şişip kabarıyor. Batı sonunda istediğini alıyor. Siyaset sahnesinde izlediğimiz oyunun adı "nazlı gelin" :))

    Yanıtla (5) (0)
  • Demokrat hukukçu / 11 Şubat 2024 11:14

    Hukukta emsal karar diye bir şey vardır.Eğer karar içtihadı birleştirme kararı ise mutlak emsal karardır ve kanuna yakın bağlayıcılığı vardır.Uyulmaması bozma sebebidir.Ancak daha aşağı daire kararı veya mahkeme kararları ise yine emsal olmakla birlikte mutlak bağlayıcı değildir.Ama mesela mahkemeler Yargıtay’ın bir dairesinin istikrarlı ve içtihat haline gelmiş kararlarına genelde uyarlar çünkü uymazlarsa kararlarının bozulacağını bilirler.AYM kararı da üst seviyede bir içtihat kararıdır.

    Yanıtla (2) (1)
  • Adnan Topuz / 11 Şubat 2024 11:12

    Yazdıklarınız toplum nezdinde fazla bir işe yaramıyor ama yazmaktan başka yol da yok. Akıldan yoksunluk hukuksuzluğa, bu da özgürlükten uzaklaşmaya neden oluyor. Dindar bilinç ve kafatasçı milliyetçilerin şeyhleri ve başbuğları olunca akıl ile irtibatları kesiliyor. Hukuk, özgürlük ve çoğulculuk gibi kavramlar önemsizleşiyor. Kişiliğini oya ve güce indirgeye biliyor. Her seçimden sonra savaş kazanmanın mutluluğunu yaşıyor; liderinin gölgesinde insan olamamanın ezikliği içerisinde...

    Yanıtla (10) (0)
  • Pirireis / 11 Şubat 2024 11:00

    Verin bu garibe yetkiyi , bakın nasıl uçuruyor ülkeyi tarzı söylemlerdi iktidarın tek başına yetkili olma dileği. Verildi yetki, ne anayasa kaldı, ne baba yasa kaldı. 2 dudak açılıp ne ses verdiyse o olur oldu. Yetmedi sultan edasıyla sağa sola buyruklar verilir olgu. Her gün salma vergiler de cabası oldu. Durun daha iyi günler 1 nisan şakalarına hazır olun.

    Yanıtla (10) (0)
  • Aslan / 11 Şubat 2024 10:35

    Hukuku rafa kaldırıp keyfi idare ile ülke yönetenler bu ülkenin istikbalini,genclerimiz geleceğini çalıyorlar..ittihad terakki nasıl Osmanlıyı batırdı ve dağılmasına neden oldu aynı bu iktidarda ittihad terakki gibi ülkeyi bastırmaya ant icmisler...kime ve neye hizmet ettikleri sorusu artık sormalıyız bu ülkede..milliyetçiyim islamciyim deyip insanları aldatip hem ülkeye ihanet hem İslam'a ihanet ediyorlar..

    Yanıtla (9) (0)
  • teklif / 11 Şubat 2024 08:00

    Süresiz olağan üstü hal ilan edilsin. Anayasa mahkemesi kapatılsın. İstiklal Mahkemeleri yeniden açılsın. 2. Meşrutiyet anayasasının Hamid'e ve sülalesine verdiği güvence Erdoğan ve sülale-i ali erdoğana da verilsin: "Madde 5. Zatı hazireti Padişahinin nefsi hümayunu mukaddes ve gayri mesuldür. Madde 6. Sülalei âli osmanın hukuku hürriye ve emval ve emlâki zatiye ve madâmelhayat tahsisatı maliyeleri tekafülü umumi tahdındadır."

    Yanıtla (15) (1)
  • HAYRETI MUCIP / 11 Şubat 2024 10:25

    E uygulamalar zaten öyle gidiyor , bir fark yok ki !
    Yani ben hiç bir fark görmüyorum hatta ondan ileri olduğu da söylenebilir!

    Yanıtla (12) (0)
  • HAYRETI MUCIP / 11 Şubat 2024 10:20

    Uğur Emek'in bu günkü Buyruk başlıklı yazısında da bizim cumhuriyetten tam yüz sene sonra nasıl adım adım nasıl devleti haline geldiğimiz çok güzel bir şekilde anlatılmaktadır.

    Yanıtla (2) (0)
  • Karar Okuru / 11 Şubat 2024 01:03

    Bu cümle çelişkili değil mi?
    Yoksa ben mi anlayamıyorum.↙️

    "AYM’nin bireysel başvurular üzerine verdiği bir ihlal kararı, evet, herkesi bağlamaz… Ama o ihlali yapmış olan “tüm erkler bakımından bağlayıcılık” vasfına sahiptir. O yanlış kararı veren mahkemeyi bağlar, onaylayan Yargıtay’ı bağlar, uygulayan Meclis’i bağlar."

    Yanıtla (4) (4)
  • meraklı / 11 Şubat 2024 01:41

    Çelişki yok! "Bireysel başvuru" olduğu için herkesi bağlamaz; ama devleti(n kurumlarını) bağlar. Devlet tarafından size yapılan bir hak ihlali için Anayasa Mahkemesinin verdiği karardan, aynı durumda olan bir başkası otomatikman faydalanamaz. O da ayrıca dava etmelidir.

    Yanıtla (23) (3)
  • meraklı 'ya / 11 Şubat 2024 03:14

    "...O da ayrıca dava etmelidir..." cümleniz bana şunu hatırlattı...Biliyorsunuz bizde bir laf vardır: Resmi kurumlar vatandaştan alacağını geciktirmeksizin alır...Borçlu geç verirse de faizini ilk günden hesaplayıp borcunu alır. Vatandaşın bir alacağı varsa dilekçe vermesini, gerekli evrakları temin etmesini vs. ister, çoğu vatandaş da bu uzun formalitelerle uğrasmamak için alacağı için başvurmaz bile...acaba.. devletin de istediği bu mu, yani alacağını almasın...AYM'nin bu şartı da acaba ÜŞENEN

    Yanıtla (5) (0)
  • Karar Okuru / 11 Şubat 2024 05:38

    Yeniden müracaatsız olmaz zaten. Ama suçlamanın aynı türden olduğu bir dosyaya emsal karar diye eklenirse AYM farklı bir karar veremez diye biliyorum. Çünkü o zaman kendisiyle çelişir. Dolayısıyla AYM kararları aynı suçlamaya maruz başkaları için de bağlayıcı olmuş olmuyor mu?

    Yanıtla (4) (0)
  • meraklı / 11 Şubat 2024 08:37

    Diyelim ki AYNI KONUDA Yargıtay veya Danıştay'ın ayrı daireleri farklı kararlar veriyor. Bu çatışma/sürtüşme, İçtihatları Birleştirme Kararı ile bertaraf edilir. Artık birleştirilmiş içtihat zorunlu emsal karardır. Bütün mahkemeler buna uymak zorundadır. Anayasa Mahkemesi de AİHM de benzer kararlarda geçmişte verdikleri kararları emsal olarak kullanabilir; ancak bu "emsal karara" diğer mahkemeler uymak zorunda değildir.

    Yanıtla (1) (0)
  • Karar Okuru / 11 Şubat 2024 10:48

    Davası diğer/başka mahkemede karara bağlanan bir kişi AYM'nin aynı konuda verdiği emsal kararı kendi davası için tekrar mı çıkartmak zorunda yani?

    Yanıtla (0) (0)
  • meraklı / 11 Şubat 2024 14:06

    Evet, Karar Okuru. Anayasa Mahkemesi'nin iki görevi var. Birincisi yasaların anayasaya uygunluğunu denetlemek. Bu konudaki kararı herkesi bağlar; çünkü denetlediği yasa için anayasaya uygun derse o yasa herkese uygulanacak; uygun değil derse yasa yürürlükten kaldırılacak veya uygunlaştırılacaktır. İkincisi hak ihlali davaları Bu davalar BİREYSEL davalardır. Bireysel hak arayıcıları kanuni yargı sürecini tamamlamak zorunda. Ha mesela Yargıtay, Anayasa Mahkemesinin emsal kararını dikkate alabilir,

    Yanıtla (2) (0)
  • Karar Okuru / 11 Şubat 2024 15:42

    Çok teşekkürler meraklı.

    Yanıtla (0) (0)
  • MUHTAR / 11 Şubat 2024 10:13

    Hukukta genelleme yapılmaya başlanırsa herkes bir gün haketmediğini düşündüğü yargı tokatını yer!

    Yanıtla (2) (0)
  • Okur / 11 Şubat 2024 10:08

    AK Partimizin kuralları ve istedikleri kanun haline getirilmek isteniyor,onlar kanunlara değil,kanunlar onlara uyacak.Üstelik kendilerinin yaptığı kanunlar konjenktürel olarak sahip oldukları aşırı güçlerini engelliyorsa ya ezip geçiyorlar yada değiştiriyorlar.
    Yani "dediğim olacak." bitti.

    Yanıtla (2) (0)
  • O k u r / 11 Şubat 2024 10:08

    Ak parti ye son iki seçim öncesine kadar toplumun farklı her kesimi oy verdi, sebebi de adalete susamışlık, gelirde adaletsizlik, yoksulluk, evsizligin canlara tak etmesiydi..
    Milletin umuduna çare olmaya başlamışlardı ancak, sistem değişikliğiyle koltuğuna aldıklarının yönlendirmesiyle yargıda haksız hukuksuz kararlar ve yüz binlerin mağduriyeti ve duyulmayan feryatlar..
    Dileğim ve temennim buna son verilir..

    Yanıtla (3) (0)
  • O aslan / 11 Şubat 2024 10:01

    Allah aşkına sanki ortada bir meclis anayasa varmışta , tartışıyorsunuz.

    Yanıtla (1) (0)
  • MÜŞTEKİ / 11 Şubat 2024 09:51

    >Toptancılık yapıp, elma-armut demeden, toplumun tümünden ve/veya bir kısmından nefret etmek hem insani değil hem de suç olduğunu biliyorum.

    >Fakat, öznesinin ismi anılmadan, tipoloji üzerinden nefret etmek suç olamaz! Değil mi?
    Örneğin; Zübük siyasetçi(ler)den nefret ediyorum demek suç olur mu?! Olmaz değil mi?

    >İşte bu noktada; yargıya müdahale eden siyasetçilerden de adalete müdahale eden yargıçlardan da nefret ediyorum!!!

    Yanıtla (3) (0)
  • O k u r / 11 Şubat 2024 09:28

    İnsan yaşamının ortalama süresi bellidir buna bağlı güç ve İktidar süresi de.
    Ak parti uzunca bir süredir iktidarda, geçmiş iktidarlarla kıyas edilince çok büyük reformlar ve hizmetler yaptı.
    Ancak son 7, 8 senedir adalet, yargı ve ekonomi de yaptıklarını geçmiş iktidarlarla kıyas edilince, kantarın topuzunu emsali olmamış şekilde kaçırmış durumdalar ve bu hâl ortalama zekaya ve vicdana sahip herkesçe biliniyor.
    Dileğim ve temennim kantar ve topuzu tamir edilir...

    Yanıtla (1) (0)
  • Takipci / 11 Şubat 2024 09:21

    "İste yine kanunlar ‘yukarıda’ hazırlanıp Meclis’e getiriliyor. 1950’den bugüne Meclis hiçbir dönemde yürütmenin bu kadar vesayeti altına girmemişti" Ozur dilerim ama bu ifade gercegi yansitmiyor, Meclis var mi ki, Vesayet olsun, Parmakcilardan Meclis olurmu?

    Yanıtla (3) (0)
  • CEMİL / 11 Şubat 2024 09:06

    AYM kendisi AİHM kararlarının uygulanması konusunda adil olmadı. Mesela Yalçınkaya kararı. Belki de AYM adil olmadığından bunlar oluyordur.

    Yanıtla (1) (0)
  • Fani / 11 Şubat 2024 08:53

    Medeniyet demek, adalet ve merhamet dir gerisi hikaye. Kendinden başkasını düşünmüyor, kendi rahatı için başkasının sırtına basıyor isen medeni değilsindir.

    Yanıtla (4) (0)
  • serdal şahiner / 11 Şubat 2024 08:38

    Yazılarınız ufkumuzu açıyor iyiki varsınız.

    Yanıtla (3) (2)
  • Muhriç / 11 Şubat 2024 08:22

    Mevcut Anayasa ve yasaları tavizsiz uygulasalar, aksayan ya da beğenmedikleri kısımları usulünce değiştirmeye çalışsalar tamam. Ama mevcuda, üzerine yemin ettikleri halde uymayanların, yenisini yapsalar bile uyacaklarının garantisi ne? Ne yazık ki geri kalmış toplumların ortak bir özelliğidir bu; anomi, yani kuralsızlık. Erk sahipleri işlerine gelmeyen her yasayı ve kuralı fütursuzca ihlal ederler ve halktan bir tepki gelmez. Gelse, zaten yapamazlar. Halimiz bu...

    Yanıtla (16) (1)
  • Ryan / 11 Şubat 2024 08:21

    Bakalım seçimden sonra Erdoğan Bahçeli ile yollarını ayıracak mı? Bahçeli ile ittifak yapmak hukuku askıya almak demektir. Hukuk gidince de otomatikman ekonomi bozuluyor. Ülke fakirleştikçe fakirleşiyor. Erdoğan bu ittifakı bitirmeli ve Sinan Ateş cinayeti nedeniyle MHP'ye kapatma davası açılmalıdır.

    Yanıtla (13) (2)
  • tavşan / 11 Şubat 2024 00:42

    Türkiye'nin en başarısız yöneticisi açık ara Erdoğan oldu. 25 yıl kesintisiz seçilmesi başarısızlığı örtmez katmerler. Ecevit'ten ilk yirmiden aldı 23 sıraya düşürdü. Orta gelirden fakir ülkeler klasmanına indirdi. Suriye ve Suriyeli faciası tüy dikti.

    Yanıtla (35) (8)
  • Okur / 11 Şubat 2024 01:24

    Erdoğana laf söyleyen senin gibi yangın yerinde saçını tarayandır. Lafım sadece ve sadece sana tavşan.

    Yanıtla (5) (39)
  • Hacivat / 11 Şubat 2024 07:59

    Kusura bakma, ha K. Evren ha bu zat. (Ismini bile rahatça söyleyemez ülke olduk. Bir “Olacak Okadar” showunun simdi olabilecegini mi saniyorsun?) Al birini vur ötekine. Merhum “sagdan da asdik soldan da asdik” derdi, bu zat insanin gelecegini yok ediyor begenmezse sag veya sol

    Yanıtla (6) (2)
  • Nedim / 11 Şubat 2024 00:17

    Yazar sırf Erdoğan karşıtı olması olayları objektif değerlendirmesine engel ne yazık ki Erdoğan karşıtı olan ve yazar tarafından yakın zamanda yapılmış seçimlerde Ana muhalefet ve altıli ittifak in en büyük kurumu olan Cho sözcüsü iktidar dünyanın en doğru olan birşeyi yapsa bile muhalefet edeceklerini söyleyen tarafta...yazar da ne yazık ki iktidar ne yaparsa yapsın herkonuda muhalefet ettiği bilinmektedir.Arsivler unutmaz.ha bu arada yargı emniyet asker feto elinde iken yüksek bir feto hâkimi

    Yanıtla (1) (72)
  • Etem / 11 Şubat 2024 01:04

    İktidarın demokrasi bağlamı içinde doğru yaptığı ve sayın Akyol’un karşı çıktığı bir örnek ver.

    Yanıtla (28) (0)
  • Ön yargı / 11 Şubat 2024 01:24

    Konu sizin cenah tarafından sürekli ak ve kara değerlendirme problemidir. Erdoğan ve buyrukları mutlak doğru olmayacağı gibi, herhangi bir erkin de tek başına karar alan konumunda olması demokrasi açısından kabul edilir gibi değildir. Konuyu Erdoğan ve diğerleri değil de adalet, çoğulculuk ekseninde düşünürseniz ortak pek çok nokta bulabiliriz. Ama maalesef size satılan hikayeleri sorgulamadan satın alıyorsunuz.

    Yanıtla (20) (1)
  • Kararlı Karar Okuru / 11 Şubat 2024 07:13

    Arşivlere bakarsan, ülkenin aydın kesimi karşı çıkarken RTE'ye, sayın yazar, Sami Selçuk gibi isimler pek hayrandılar. Meşrulaştırdılar. İstediği istasyona gelince trenden indi.

    Yanıtla (5) (0)
  • huseyin / 11 Şubat 2024 07:01

    demekki mevcut durumda AYM nin o yetkisi var kanun çıkarılıp geriye mi isletilecekalesef tirkiyede adalet zulme dönüştü.

    Yanıtla (2) (0)
  • Yoksul / 11 Şubat 2024 07:01

    Kardeşim herkes Allah kulu ama şimdiye kadar hiç yanılmadım tipi bozuk (yanlış anlaşılmasın çirkin insan demiyorum) bu Mehmet Uçum çok tehlikeli adam. Adamın gözkerinden vahşi hayvan korkar. adamdan hep kötülük çıkar. Nedim Şener çok tehlikeli adammış.

    Yanıtla (9) (2)
  • ÖZCAN ŞAHİN / 11 Şubat 2024 06:50

    GÜNAYDIN ülkemizin kaderi bu iktidara gelenler DRMOKRASİ HAVARİSİ kesiliyor sonunda demokrasinin HAKKIN HUKUKUN zerresi kalmıyor bunu 1950 de iktidar gelen DEMOKRAT PARTİDE yaşadık şimdide ismi ADALET olan partinin ülkeyi ne hale getirdiğini görüyoruz DEMOKRASİ HAK HUKUK ADALET bitti herşey ama herşey tek adamıniki dudağı arasında konuşurken bile onun talimatlarına diyorlar bu kadar da olmaz ÜLKEYE YAZIK OLDU EFENDİM

    Yanıtla (3) (0)
  • Sahin / 11 Şubat 2024 06:28

    "Sözün bittiği yer diyorum, artık hiç bir güvencemiz in olmadığını düşünüyorum.
    Haklarımız,çok kolay kaybedilir ve bunları engelleyecek hiçbir güvenilir kaynağımız yok.Kim kuvetliyse o haklı.
    Bırakın demokrasiyi en ilkel haklarımız
    bile elimizden alınıyor.
    Bunun için yapmamız gereken,
    gücümüzü bir araya getirip Elele vererek birlikte hareket etmektir.
    M.Akşener ve benzerlerini kınıyorum.

    Yanıtla (7) (0)
  • Okur / 11 Şubat 2024 05:25

    Mossad ajanları yakalandı. Ya diğer ülkelerin alt ve üst düzey ajanları.. Ya bu ülkelerin gönüllü kölesi olmuş muhipleri ajanları. Kendi ülkesine yapmadığı övgüleri güzellemeleri mesela abd ye yapıp abd yi Melek gösterenler. Ya anti emperyalist olmakla övünenlerin sırf iktidara laf vuran sözleri söyledi diye abd güzellemeleri mahkum etmemeleri. Ajan 007 gibi olmuyor. Dünyayı Vietnam da hiroşima da ırakta gazze de vd ateşe veren abd ye sempati oluşturmaya çalışır. Mahalle yanarken saçını tarar.

    Yanıtla (0) (4)
  • AHMET GÜLÇUBUK / 11 Şubat 2024 04:18

    Can atalay ın yerinde uçum olsa idi yine bunları yazar ve söyleyebilirmiydi.

    Yanıtla (6) (0)
  • OKUR / 11 Şubat 2024 04:02

    Taha bey, yazdıklarınız ve çabanız çok kıymetli. Ancak iktidarın, muhalifleri açısından "adalet" gibi bir derdinin olmadığını yaşayarak öğrendik. Güç elinde ve "doğru" tekelinde. Gerisi prosedür tartışmasından öte gitmiyor.

    Yanıtla (9) (0)
  • SG / 11 Şubat 2024 03:19

    Deneni yapsaydı benim AYM başkanım olacaktı.Deneni yapmadı görevden de alamadık.Onun için AYM ya kapatilmalı yada Mehmet ucum yeni bir ,(AYM)kanunu teklifi hazırlamalı meclise sunulmalı.

    Yanıtla (8) (0)
  • tavşan / 11 Şubat 2024 00:38

    Erdoğan'ın Suriye bizim bakiyemiz cetvelle sınırları çizdiler bizi bekliyor Suriye hikayesi 50 milyar dolardan fazla harcama ile sona erdi. Havaya savrulan 50 milyar dolar. Bu para ile tam bir milyon beş yüz bin konut yapılabilirdi. İnsanlarda ölmezdi.

    Yanıtla (28) (1)
  • Ad / 11 Şubat 2024 03:14

    Trump da ABD için diyor ..9 trilyon dolar boşa gitti diyor..orta doğu için
    ....Tavşan ABD ile aynı çizgide....

    Yanıtla (0) (9)
  • SG / 11 Şubat 2024 03:09

    Anayasayı babayasayi bırakın.Hayatin gerçeklerine bakın.Akp millet vekili Hatay'da TOKİ evleri kurasina katılıyor ve ev çıkıyor.Ve kendini söyle savunuyor her türk vatandaşı gibi müracaat ettim DİYOR.En basittinden yasa hazırlayıcı millet VEKİLİ Oncelik asilde olması gerekir,vekilde değil

    Yanıtla (4) (1)
  • SG / 11 Şubat 2024 02:59

    Makam mevki para nelere kadirmis.Eski solcu KOMİNİST Mehmet ucum'a anayasa maddesi hazirlamak kaldı ise vayhslimize.Deniz Gezmiş ve arkadaşları pisi pisi ne gitmiş.

    Yanıtla (11) (0)
  • KOCA YUSUF / 11 Şubat 2024 02:51

    Sahsim rejimi gecenlerde buyruk verdigini söyleyerek halifeligini ilan etti, geriye adina para basmasi kaldi( yapsa iyi olur en cok para onda), sayin yazar hala „ Hukuk, adalet Anayasa falan“ bos isler, ati aldi yetmedi Üsküdari da aldi.

    Yanıtla (9) (0)
  • tavşan / 11 Şubat 2024 00:44

    Ülke yangın yeriyken 100 yıl önceki olayları tartışanlara tek sözüm Saçını tararmış olacak.

    Yanıtla (14) (4)
  • Okur / 11 Şubat 2024 01:43

    Saçını ailenle çok taradığın yangın yerinde @bd güzellemelerinden belli. Eee bedelin bu ederin bu demek ki.

    Yanıtla (6) (15)
  • tavşan / 11 Şubat 2024 02:59

    Okur çok alınmış nedense

    Yanıtla (6) (2)
  • Okur / 11 Şubat 2024 14:16

    Yangın çıkmasına gerek yok senin ve ailenin.. Sürekli saçınızı taradığınızdan olsa gerek. Sen ben söyledikçe daha bir zevk alıyorsun. Yapı meselesi.

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 11 Şubat 2024 02:02

    ABD güzellemesi yapanlar abd nin çıkardığı yangınlarda ailesiyle birlikte saçını tarar.

    Yanıtla (4) (12)
  • Okur / 11 Şubat 2024 02:45

    Taha Akyol 100 yıl öncesini tartışan kitabını Ekim 2023 de çıkardı. Öncesinde 2 kitabı daha var 100 yıl öncesini tartışan. Ve sayısız makalesi. Sayın Akyol yangın yerinde saçını kim tarıyordu.

    Yanıtla (0) (0)
  • Siyasal islamcı / 11 Şubat 2024 02:38

    En temel demokrasi ilkesi olan seçilme ve seçme haklarını ellerinden aldık müslüman kürt kardeşlerimizin. Ona bile sahip çıkamadık. Geldiğimiz durum ortada malesef. Güzel yazı Taha bey.

    Yanıtla (1) (1)
  • Karar okuru. / 11 Şubat 2024 02:12

    İpin ucu bir kere kaçıverdi Taha hocam. Sizin gibi aydınlar yazarlar ülkemizin huzuru için zamanında etkiniz varken çok şeyler yapabilirdiniz. Toplumun yarısını aşağılamak çok pahalıya mal oluyor şimdi bize malesef. Güzel yazı. Elinize sağlık.

    Yanıtla (10) (2)
  • Mustafa T. / 11 Şubat 2024 02:03

    Bu kaygilara hepimiz derinden hissediyoruz. AYM' ye öyle şehvetle saldırıyorlar ki, bireysel başvuru hakkının ortadan kaldırılmasıyla sınırlı kalacak gibi görünmüyor. Bu gidişe dur diyecek bir devlet kurumu da göremiyorum. 100. yılında mükemmel Cumhuriyet sisteminin vardığı nokta bu.Hayırlı olsun.

    Yanıtla (15) (1)
  • Musto / 11 Şubat 2024 02:00

    Ülke yönetilemiyor..Kimsenin can ve mal güvenliği kalmadı. Adalet yerlerde sürünüyor. Dün AKP belediye başkan adayının propagandasında uzun Namlı silahlar patlamış.
    Bir vatandaşımız ağır yaralanmış. cumhurbaşkanından ayak takımına kadar kınayan kınayana..Yahu biz her gün yaşıyoruz. Sokaklara çıkamıyoruz korkumuzdan. Her gün mafya çete çatışması..Bu iktidar oy istiyor seçmenden..Ya bu seçmen kafayı yemiş delirmiş..Vatandaşın canını malını koruyamayan bir iktidara oy değil günahınız verilmez...

    Yanıtla (24) (2)
  • Yolcu / 11 Şubat 2024 01:34

    Okumayan, düşünmek istemeyen, üretmek yerine tüketmeyi tercih eden, TV ve telefon ile bağlarını güçlendirip; akrabalık ve komşuluk gibi değerleri terk eden bizler ne ekiyoruz ki, ne biçelim.

    Yanıtla (9) (0)
  • Tarım / 11 Şubat 2024 01:00

    Türkiyenin tarım politikası yenilenmeli. Köye dönüş özendirilmeli.

    Yanıtla (7) (0)
  • veli. / 11 Şubat 2024 01:31

    Hiç anlamı olmayan bir teori. Köye dönünce ne olacak ne yapacaklar.. Adam kıtlığımı var tarımda.

    Yanıtla (2) (5)
  • Okur / 11 Şubat 2024 01:21

    Adnan çelikoğlu bir darbeci subayın anıları.. Yky. ABD suriyeye girmemizi ister. 1957.sınıra yığınak yapılır. Ama başta lojistik sorunlar vardır. ABD li general den 2000 kamyon istenir. Cevap şudur. Siz eşek ve katırlar taşımaya alışıksınız öyle taşıyın. Aynı general devleti ve başbakanı küçük düşüren bir yazı yollar. Maalesef isteği yapılır. Tafsilatını kitaptan okuyabilirsiniz. ABD güzellemesi yapan yangın yerinde saçını tarayanlara ve bunlara sempati duyanlara gelsin.

    Yanıtla (6) (4)
  • Mesela / 11 Şubat 2024 01:17

    AYM'den umudunu kes. AİHM yolunu tut. Demek olur....

    Yanıtla (2) (0)
  • Okul / 11 Şubat 2024 00:58

    Meslek liselerinde okuyanların tamamı 4 işlemi yapamaz ama böylece mezun edilir. Diğer dersler de aynı. Buralara öğrenci veren okullar da aynı durumda tabiii. Bu okullar kapanmalı. Ekonomiye eğitime katkı sıfır. 10 yılda kaç milyar dolar zararı var. Bu parayla çok başarılı olan öğrenciler yurt dışında okutulmalı.

    Yanıtla (3) (6)
  • H. Matisse / 11 Şubat 2024 00:58

    Millettin vekilleri kapagi meclise atinca, lider ne derse onu dinliyorlar. Itiraz hak getire.
    Böylece istenen kanunlari cikartmak da meclise düsüyor.

    Yanıtla (8) (0)
  • Noyan Atlı / 11 Şubat 2024 00:53

    Dünyanin düzenine ayak uydurmaya çalisan ülkelerde, lider ne derse odur.
    Liderlik kültü kutsaldir, kurallar istenildigi zaman degistirilebilir.
    Devletin üst kademesindeki sorumlular,aksi görüs ifade edemezler.ettiklerinde defteri dürülür.

    Yanıtla (3) (1)
  • Ergün / 11 Şubat 2024 00:53

    Anayasa mahkemesinin geçmişte yaptığı bazı hatalar hükümette bu kuruma mesafeli davranma inancını yerleştirdi. Geçmişte ideolojik kararlar veren Anayasa Mahkemesi bugün bu anlayışı bırakmış insan hak ve özgürlüklerine dayanarak karar vermektedir. Bu ülkede hukuk toplum mühendisliğinin bir parçası olarak kullanıldı. Artık gerçek hukuk istiyoruz. Yargıyla oynamayın. Ankara da hakimler var demek istiyorum.

    Yanıtla (5) (0)
  • Hikmət Əliyev / 11 Şubat 2024 00:47

    Uçumun qanun adı ilə etdiyi qəribəliklər, edəcəklərinin qarantıdır.

    Yanıtla (8) (0)
  • Abbas / 11 Şubat 2024 00:46

    Demokrasi nin kaleleri bir bir yıkılıyor. Yakında iç içlerinde bağımsız dış ilişkilerinde Rusya'ya bağlı bir ülke oluruz. Türki cumhuriyetleri kervanına bizde katılırız. AYM artık yok hükmünde. Bireysel Başvuru Kaldırılır. Tüpcünün TV kanallarında Sibirya Tilkileri günlerdir bu konuyu işliyor. Anlaşılan karar çok tan verilmiş. Varsın olsun bu millet için zaten AYM nın bir anlamı yoktu.

    Yanıtla (14) (1)
  • isürek / 11 Şubat 2024 00:32

    Anayasanın günlük siyasetin rutin bir konusu haline getirilmesi, yap boz tahtası yapılması hukuk güvenliği açısından ciddi bir tehlike yaratmaktadır. AKP'nin şu an itibariyle bir uçtan öteki uca insanlarını canını acıtan bir sürü ihlal vardır. Kamu kurumlarına personel alımları ön yüzde KPSS sınavı elemesine tabi tutulurken arka yüzde yeni tesis edilen kamu ortaklı Anonim Şirketlere siyaseten alımlar yapılmakta ve ciddi kaçırma göçürme ve ayrımcılık uygulanmaktadır. Bu sadece bir örnektir.

    Yanıtla (16) (0)
  • tavşan / 11 Şubat 2024 00:31

    Devletten milletten yana olmak diye bir duruş yoktur. Devletten millet yanayım diyenler dağıtılan ranttan payını alanlardır. Sizin yağma düzenine ses çıkarmanızı engellemek için devletimizin yanındayız derler

    Yanıtla (23) (1)
  • Musto / 11 Şubat 2024 00:30

    Anayasa Mahkemesi tek parti iktidarına teslim olmuyor..cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi üyelerini atamasını yapıyor. Atama yaparken kendi görüşüne politikasına yakın insanlar atıyor..Atanan insanlar hakim teminatı kazanıyorlar.. HSK gibi iktidarın Hakimler üzerindeki sopası yüksek mahkemeye ulaşamıyor.. Cumhurbaşkanı ve Bahçeli kahroluyor.. Bizim atadığımız hakimler laf söz dinlemiyorlar...Hakim teminatı verilirse Adalet düzelecek.. iktidar korkuyor durmadan ihale yasası gibi yasa değiştiriyor..

    Yanıtla (22) (1)
  • Okur / 11 Şubat 2024 00:29

    Ne kadar iyi niyetlisiniz. Hukuk devleti puanını düşünen olsa memleket bu durumda mı olur. Dindar ve kindar bir nesil sözü ortada duruyor. Akp ye geçmişten geleceğe en ufak destek verenlerin gözü aydın olsun.

    Yanıtla (19) (0)
  • tavşan / 11 Şubat 2024 00:28

    Milli birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde diye biri konuşmaya başlarsa hemen kaçın boş konuşması ile sizi zehirlemesin. Para mal mülk makam dağıtılırken akla gelmeyen birlik beraberlik nedense güç günlerde akla geliverir.

    Yanıtla (22) (0)
  • Muammer / 11 Şubat 2024 00:27

    Taaa 2015'teki yazınızdan alıntı "Ölçüsüz, denetimsiz ve dengesiz güç otoriterleşiyor ve kolayca zehirliyor.Dini değerleri de araçsallaştırıyor, içeriğini boşaltıyor maalesef.."
    Bir arpa boyu yol alınmış değil..Halk olarak vermiş olduğumuz en kötü kararlardan birisidir bu tek adamlık..Allah sonumuzu hayreylesin.(Berat)

    Yanıtla (14) (0)
  • Yazar / 11 Şubat 2024 00:23

    Hukukun üstünlüğü ,ustunlerin hukuku palavralarıyla Reis 3 seçim kazandı.

    Yanıtla (9) (0)
  • yurtsever / 11 Şubat 2024 00:14

    Ülkeyi bozan, batıran sadece "mutlak güç" değil "cehalet"tir, hem de nasıl cehalet! Ne kadar çok cehalet o kadar çok ödül. Yıllardır AKP'nin yönetim felsefesi budur, başka da bir şey yapacak ne yetenekleri ne de niyetleri vardır.

    Yanıtla (16) (1)
  • Okur / 11 Şubat 2024 00:10

    Ama her olayı dönemi ile değerlendirmek gerekir. Batıda 1920 30 lu yıllar gibi aşırı sağ güçleniyor. Pkk pyd var. Bölgede savaş var.

    Yanıtla (2) (6)